Bundan 30 yıl önce Modena'nın Pavullo nel Frignano kasabasında doğan Luca Toni, iyi para kazanmak için gerçekten çok çalıştı. Ünlü olmak kolay değildir, o ünü sürdürmekse işin asıl zor kısmıdır. Luca Toni bugün hem iyi para kazanıyor, hem de Dünya Kupası kazanmış bir futbolcu olarak ünü tüm dünyaya yayılmış durumda.
"Şövalye" lakaplı Luca Toni geçtiğimiz günlerde 11 milyon € karşılığında Bayern Münich'e transfer olarak 2007/2008 sezonunun en sansasyonel transferlerinden biri oldu bile. Birçok oyuncusuyla yollarını ayırıp yeni bir hava yakalamak isteyen Bavyera'lılar Luca Toni'yle geçtiğimiz sezonun ortasından beri ilgileniyorlardı.
KAYIP YILLAR
17 yaşında kendi şehri Modena'da profesyonel kariyerine başlayan Luca Toni, o dönemde Serie C'de mücadele eden sarı mavili ekipte iki sezon oynadı ve forma giydiği 32 maçta rakip fileleri 7 kez havalandırdı. Henüz 19 yaşında olan Luca, 1996 yılında o sezon Serie B'ye çıkmaya hak kazanan Empoli'nin dikkatini çekmişti. 1996/1997 sezonunda şimdi Roma'nın başında bulunan Luciano Spaletti'nin teknik direktörlüğünü yaptığı Empoli beklenenin aksine ligi 12. sırada bitirerek kümede kalmayı başarmış, ancak genç Luca Toni büyük hayallerle geldiği Empoli'de beklenen patlamayı yapamayarak hayal kırıklığı yaratmıştı. 3 lig maçında atılan 1 gol istatistiki olarak tatmin edici görünse de ne Empoli bu genç oyuncudan beklediği kadar yararlanabilmiş, ne de Luca Toni aradığı fırsatı Empoli'de bulabileceğine ikna olabilmişti.
Serie B'de çıktığı 3 maçın ardından tekrar üçüncü ligin yolunu tutan Luca Toni'nin bu seferki durağı Fiorenzoula'ydı. Serie C'de mücadele eden Fiorenzoula'yla 20'lik Luca Toni 26 maça çıkıp sadece 2 gol atabilirken, "gayretli olmasına rağmen gol yollarında etkisiz bir oyuncu" olarak tanımlanıyordu. Bir sonraki sezon da Luca Toni'nin hayatına pek yeni birşeyler katmış görünmüyordu. Serie C takımlarından Lodigiani'ye transfer, 31 maç 5 gol.. Henüz 21 yaşında olmasına rağmen 4 transfer yapan Luca Toni, bunların hiçbirinde beklenen patlamayı yapamamış ve adını İtalya'ya duyuramamıştı.
ÇEKİRGE 3. KEZ ZIPLIYOR
1999 yılı Luca Toni için bir dönüm noktası oldu. 22 yaşında yaptığı bu transfer aslında belki de Luca Toni'nin son şansıydı. Luca yapması gereken patlamayı yapmakta bir iki yıl daha gecikmesi halinde alt liglerin sıradan bir golcüsü olarak futbol hayatını sonlandırabilirdi. Treviso'ya imza atarak Toni, 3. kez başarısız bir sezonun ardından bir transfer yapmayı başarabilmiş, üstelik bu kez bir Serie B takımına imza atarak "sınıf" atlamıştı. Treviso'yla 35 maça çıkan Luca Toni, İtalya 2. Ligi'nde nihayet yıllardır beklediği patlamayı yapmış ve 15 gol atmıştı. Artık Serie A'nın orta tansiyonlu takımlarının bu adamdan haberinin olmaması imkansızdı.
Nitekim beklenen transfer çok geçmeden gerçekleşti. Profesyonel futbol kariyerinin 7. yılında Luca Toni 6. transferini gerçekleştirerek Serie A takımlarından Vicenza'ya transfer oluyor ve hayallerine giden yolda bir büyük engeli daha arkasında bırakıyordu. Luca Toni kırmızı beyazlı ekiple çıktığı 31 maçta 9 gol atarken Vicenza yine de Serie B'ye düşüyor ve İtalyan futbolseverler Luca Toni'nin Serie A macerasının kısa sürdüğü konusunda görüş birliğine varıyordu.
2001/2002 sezonunun başında Luca Toni kendinden bekleneni yine yapıyor ve bir transfer daha gerçekleştirerek dönemin Serie A takımlarından Roberto Baggio'lu Brescia'ya transfer oluyordu. Büyük usta Baggio'nun yanında futbol tekniğine çok şey katan Toni, 2001 - 2003 yılları arasında iki sezon forma giydiği Brescia'da 44 maçta 15 gol atıyor ve bu kez Çizme'nin çok diğer ucundan birisinin dikkatini çekiyordu: Maurizio Zamparini.
O'NA "REDDEDEMEYECEĞİ BİR TEKLİF" YAPTILAR
2003/2004 sezonunun başında Luca Toni Sicilya'nın zengin başkanıyla atılıma hazırlanan Serie B temsilcisi Palermo'ya transfer oldu. Toni'nin İtalya'nın kuzeyine göre oldukça sade ve sıkıcı sayılabilecek bir şehre transfer olması akıllara hemen parayı getirdi. Bu sezonda attığı 30 golle Luca Toni'nin altın çağı başlıyor ve bu performansıyla İtalya Milli Takımı "Azzurri"ye de seçiliyordu. 2004/2005 sezonunda Palermo'yla Serie A'da patlama yapan Luca Toni 21 gol atarken Palermo da UEFA Kupası'na katılma şansı yakalayarak Serie A'ya yeni çıkmış bir takım olarak herkesi şoke ediyordu.
Artık Luca Toni için hareket zamanı gelmişti zira futbol hayatı kısa maceralarla doluydu. Taraftarların ve başkan Zamparini'nin şiddetle karşı çıkmasına rağmen Palermo'da bir sezon daha oynamayacağını belirten Toni kaçarcasına Floransa'ya gidiyor ve Fiorentina'yla sözleşme imzalıyordu. Palermo bu transferden 15 milyon € kazanmasına rağmen Sicilya'lıların Toni'ye olan öfkesi bir türlü dinmek bilmedi ve bu dönemde Luca Toni'nin sadakat sorunu gerek yerel basında gerekse taraftar forumları arasında acımasız bir dille eleştirildi.
"BATİGOL ÖLDÜ, YAŞASIN TONİGOL!"
Fiorentina'da geçirdiği harika sezon Luca Toni'ye UEFA Altın Ayakkabı Ödülü'nün getirdi. 2005/2006 sezonunu 31 gol atarak tamamlayan Luca Toni ayrıca neredeyse 50 senedir İtalya'da bir sezonda 30 golün üzerine çıkan ilk futbolcu oluyordu. Batistuta'nın takımdan ayrılmasından bu yana idol arayan Mor Menekşeler aradığı idolü nihayet buluyordu. Milli takımdaysa 2005 Eylül'ünde Belarus'a karşı hattrick yapan Luca Toni'nin bu sezonki kazanımları bunla da bitmiyor, Toni kariyerinin ilk ve muhtemelen de son Dünya Kupası'na Almanya'da katılıyordu. İtalya'yla Dünya Şampiyonu ünvanını kazanan Luca Toni çok çalışmasına rağmen turnuva boyunca 2 gol atabiliyor ancak buna rağmen üstün performansıyla Alman'ların gönlünde taht kurmayı başarıyordu.
Dünya Kupası sonrası kariyerinin zirvesinde bulunan Luca Toni, Inter ve Milan gibi devlerin listesine girerken takımının karıştığı Calciopoli skandalına rağmen en az 1 sezon daha Fiorentina forması giyeceğini açıklıyor ve transferi hakkında yapılan spekülasyonlara da son noktayı koyuyordu. Fiorentina'daki 2. sezonunda daha çok sakatlıklarla boğuşan dev forvet, 16 golle sezonu kapatırken transfer dedikoduları bu kez Toni'nin kariyerinde köklü bir değişikliğe işaret ediyordu : Almanya.
YELKENLER FORA: HEDEF BAVYERA
Geçtiğimiz hafta Luca Toni Bayern Münich'le sözleşme imzalayarak kariyerinde yeni bir döneme yelken açtı. Otmar Hitzfield yönetimindeki yeni Bayern Toni'nin yanında Ribery ve Jensen gibi oldukça pahalı transferlere imza attı. Eğer uyum sorununu aşarsa yeni Bayern sadece Almanya'nın değil bütün Avrupa'nın en güçlü takımlarından biri olacak.
Dileyenler profesyonelizm, dileyenler para aşkı, dileyenlerse geç ve ani gelen şöhretin baş döndürmesi desin. Bugün dünyanın sayılı golcüleri arasında kabul edilen Luca Toni'nin hareketli kariyeri en azından futbolu bıraktıktan sonra anlatacak hikayesinin çok fazla olacağını garanti ediyor.
__________________